KARAPINAR - 29 Ekim'de Demokrasi Vurgusu

Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, halletmeleri gereken ön önemli problemin, yönetimde cumhuriyetin yanında birinci sınıf demokrasiyi yerleştirmek, insan haklarına dayanan ve evrensel hukuk normlarına uyan devlet düzenini sağlamak olduğunu kaydetti.

Vali Akpınar, Atatürk Stadyumu'nda düzenlenen '29 Ekim Cumhuriyet Bayramı' töreninde yaptığı konuşmada, cumhuriyetin ilanının üzerinden geçen 85 yıldan sonra, ülkemizde cumhuriyet rejiminin tam olarak yerleştiğini, bundan geriye dönüş olmadığını söyledi.

"Vatandaşlarımızı özde vatandaş, sözde vatandaş olarak ayıran, devamlı iç ve dış düşman korkusu yaşayan, ülkemizin özel durumu, özel konumu mazeretleri arkasında saklanarak yapılan düzenlemeler bizi birinci sınıf demokratik ülkeler arasında katamaz." diyen, Akpınar, sözlerine şöyle devam etti: "Bu düşünce ve anlayışlarla gidilecek yer Baas tipi baskıcı rejimlerdir ki, halklarına huzur, refah ve mutluluk vermemektedir. Hâlbuki daha çok özgürlük, daha çok demokrasi hem kalkınmada hemde problemlerimizi çözmede bize yardımcı olacaktır."

Akpınar, problemlerin gelişmiş demokrasilerde görülmeyen bize özel yasaklarla, baskıcı yöntemlerle, insanları yıldırarak ve partileri kapatarak çözülemeyeceğine vurgu yaptı. Akpınar, şunları kaydetti: "Ölmeyi ve öldürmeyi kutsayarak, başkalarının ölen çocuklarının arkasından hamasi nutuklar atarak da çözemeyiz. Başka ülkeler de gelip bizim problemlerimizi çözemezler. Çözüm, birinci sınıf demokratik hukuk devletinde, çözüm özgürlüklerin daha geniş yorumlanmasındadır. Çözüm ağlayanı daha az, güleni daha çok ve yarınlara umutla bakan toplumla olur. Her uygulamaya ya da olayı tevekküle kabul etmenin değil, tartışmanın ve gerekirse ilgililerden hesap sorabilmenin mümkün olduğu birinci sınıf demokrasi ile huzuru bulabiliriz. Çözüm jakoben bürokrasinin paşa gönlünden koptuğu kadar değil, sonuna kadar demokrasidedir. Çözümü olan ihtiyacımız yıllar sonra için değil hemen ve şimdidir."

Vali Halil İbrahim Akpınar, ülkemizde yaşayan herkesin dini inancı, mezhebi, düşüncesi, etnik kökeni ne olursa olsun kendini ifade edebilme ve özgürcü yaşama ortamına sahip olması gerektiğini kaydetti. Akpınar, 'Bizler, 'bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine' yaşayabiliriz. Milletimizi bir arada tutan ortak değerlerimiz farklılıklarımızdan çok daha fazladır." dedi.